Blog

yüzmede su üzerinde durabilme

Merhaba, bu bölümümüzde yine bize çok sıkça sorulan soru özellikle sıkıntı diyelim acemi yüzücü üyelerimizin en büyük problemlerinden bir tanesi su üzerinde durma konusu şu kadarın söylemeliyiz ki; suyun kaldırma kuvveti ile insanın özgül ağırlığı arasında bir fark vardırve suyun kaldırma kuvveti daha üstündür. Dolayısıyla bizim fiziki olarak suda batmamız mümkün değildir.
Ayrıca bunu ciğerlerimizdeki hava keseceklerimizle de desteklediğimizi düşünürsek sizlerin de bildiği gibi akciğerlerimizde alveol kesecikleri var ve bu kesecikler hava ile dolu bunların içinde de depo hava mevcut yani biz her ne kadar derin bir nefes vermiş olsak bile alveol keseciklerimizdeki havayı boşaltmamız imkansız dolayısı ile bu hava bile bizim yüzmemize, su üzerinde kalmamıza rahatlıkla yardımcı olur. Vücumuzun % 70 ‘ini de su olarak kabul edersek suyun su içinde batmayacağını biliriz. Bu durumda bizim yüzmemiz oldukça kolaydır.

Peki insan niye batıyor?

Buna açıklık getirmeye çalışalım: Aslında yeryüzünde insan ve maymundan başka bir canlı boğulmaz! Hatırladığım kadarıyla bunun sebebi de; duygu sahibi olmalarıdır. Maymun ve insanın duygusal varlıklar olması, ölüm korkusunu bilmesi dolayısıyla içgüdüsel olarak yüzememeleri.
Ama insan bu konuda bilinçli bir varlık. Birazdan yapacağımız örnekle bilincinizin daha da artacağına inanıyorum. Şöyle söyleyebilirim, su içindeki cisimler (en basit tabiri ile anlatmaya çalışayım) en tepe noktalarına kadar batarlar, gömülürler. Bunun çok daha detaylı fiziki anlatımı mevcut ama gerek yok. Çok fazla kafa karıştırmayalım. Burada özet olarak anlatmaya gayret edeyim hem de uygulayayım. Dediğim gibi; cisimler tepe noktalarına kadar batarlar. Su seviyesini sıfır olarak kabul edelim. Buna ‘satıh’ diyelim. Dolayısıyla, satıhtan ne kadar çok yükselirseniz,
o kadar su altına gömülmek durumundasınız. Kafanızı fazla karıştırmadan, bir örnek vereyim: Şu an benim en tepe noktam parmağımla gösterdiğim başımın üzeridir. Dolayısıyla derin bir nefes aldığımda suda hareketsiz olarak beklersem bakın ne olacak.. Şu an ayaklarım yere deymiyor,
ayaklarımı yerden kaldırdım. En fazla başıma kadar gömüldüğümü gördünüz. Suda bir ‘ayna’ prensibi vardır; Su seviyesi yani satıhtan ne kadar çok yukarıda başlarsanız bir harekete ilk etapta bir o kadar gömülürsünüz. Böylece bir top gibi zıplaya zıplaya tekrardan sıfır noktasına gelirsiniz.
Dikkat edin ben bu hareketime başladığımda satıh ile tepem arasında yaklaşık 20 cm.
varsa ilk başladığımda 20 cm. Gömüleceğim, sonra çıkacağım, ineceğim, çıkacağım, derken en sonunda; sabır gösterirseniz bunun dengelendiğini göreceksiniz. Örnek: Evet, sizlerin de gördüğü gibi ağırlık merkezimiz bir noktadan sonra, suyun kaldırma kuveti-yer çekimi derken neticede dengeleniyor. Yaklaşık olarak 10 saniye içinde vücudumuzun sabit kaldığını görebilirsiniz.

Her zaman eğitimlerimizde şunu söylüyoruz;

– Nefesini en az 12 saniye tutabilen bir yetişkin rahatlıkla yüzme öğrenebilir. Çünkü suyla barışma, su üzerinde kalma egzerizlerinde genellikle 10 saniyeye ihtiyacımız oluyor. 10 saniye sabır gösterip nefesinizi tutabilirseniz, suyun sizi kaldırdığını görebileceksiniz. Cisimler en tepe noktalarına kadar batar demiştik. O halde en tepe noktamızı yükseltirsek, bakın neler olacak, görelim.. Olanı özetlemeye çalışayım; Satıhtan yani su seviyesinden yukarı doğru parmaklarımı ne kadar çok yükseltirsem en tepe noktam artık benim parmaklarım olduğu için su doğal olarak fizik kuralı gereği beni parmaklarımın ucuna kadar çekti. Yani başım, yükseldiğim santim kadar gömüldü.
Bu da benim hava almamı engeller! Hava alamayacağım için de maalesef boğulma tehlikesi geçiririm! İnsanlar neden boğulur? Refleks yüzünden. Neticede akdeniz insanıyız, soğuk kanlı olamıyoruz. İlk etapta kollarımızı kaldırıp uzak bir yerden yardım istiyoruz. Ama yardım isteme sırasında doğal olarak suya gömülüyoruz ve boğazımız kendini su kaçmasını önlemek için refleks olarak kilitliyor. Evet su kaçmıyor ancak hava da alamadığımız için bayılma durumu söz konusudur. Uzaktan yardım istemek yerine öncelikle hava kanallarımızı açık tutmamız gerekiyor.
Yani en tepe noktada ağızımız ve burnumuz olmalı. Kendimize geldikten sonra uzaktan yardım isteyebiliriz.

Yani özetlememiz gerekirse;

Madem ağız veya burun ile nefes alacağız, o halde en tepe noktamızı ağız ve burun olarak tayin etmeliyiz. Lütfen dikkatli izleyin.. Bir kez daha göstereceğim. Bu haraketi yaparken ayaklarım yere deymiyor, tamamen su üzerindeyim. Rahatlıkla başımı yastığa yatırır gibi geriye aldığımda ağız ve burnum yukarı kalkabilir nefes alıp verebilirim. Nefesimi tutmama gerek yok. Örnek: Evet, üstelik bu çalışmada kollarımı ve bacaklarımı kullanmadım. Onların da bir kaza sonucu kırık ya da kramp olduğunu kabul ederseniz, en kötü senaryoyu yazdığımızı kabul edelim.. Buna rağmen rahatlıkla su üzerinde kalabilirsiniz. Nefes alabilirsiniz, o şekilde konuşabilirsiniz, bağırabilirsiniz. Kaldı ki kollarınızı ve bacaklarınızı kullandığınızda buna su üzerinde durma ve yüzme diyoruz. Bu seviyeye gelebilmek için yine bizim eğitmenlerimizin desteklerinden yararlanabilirsiniz.

Görüşmek dileğiyle..

Serkan Özkeskin Youtube Kanalı >>

İyi Seyirler



1